FED faiz kararı ne zaman açıklanacak?

2024 yılı, Amerikan ekonomisi için adeta bir dönüm noktası oldu. Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) faiz kararları, bu zorlu süreçte ekonominin gidişatını belirleyen temel unsur olarak yer aldı. Bir yandan yükselen enflasyon ekonomiyi baskı altına alırken, diğer yandan yavaşlayan büyüme ve artan işsizlik endişeleri gündemdeydi. FOMC'nin 2024 boyunca uyguladığı para politikalarının ekonomik göstergeler üzerindeki etkilerini daha yakından inceleyelim.

FOMC'nin Para Politikası Hamleleri

2024 yılında FOMC, enflasyonu dizginleme ve ekonomik büyümeyi destekleme gibi iki zorlu hedefi aynı anda gerçekleştirmeye çalıştı. Bu durum, yıl boyunca uygulanan para politikalarının sık sık değişmesine neden oldu. Bir yandan enflasyonun düşmesi için faiz artışları yapılması gerekirken, diğer yandan ekonomik büyümenin desteklenmesi için faiz indirimleri yapılması gerekiyordu. Bu durum, FOMC'nin işini oldukça zorlaştırıyordu.

• Faiz Artırımları: Enflasyonla Mücadele

2024'ün başında enflasyonun yüksek seviyelerde seyretmesi, FOMC'yi faiz artırımlarına yöneltti. 31 Ocak 2024'te faiz oranı %5,50'de sabit tutulsa da enflasyonun düşüş göstermemesi nedeniyle artırımlara devam edildi. Bu hamlelerle, tüketici harcamalarının azaltılması ve yatırımların yavaşlatılması hedeflenerek, enflasyonun kontrol altına alınması amaçlanıyordu. Ancak bu durum ekonomik büyümeyi de olumsuz etkiledi.

• Fed faiz kararı ne zaman açıklanacak

Yılın ikinci yarısında, enflasyonun yavaşlamaya başlaması ve ekonomik büyümenin belirgin şekilde zayıflaması, FOMC'yi faiz indirimlerine yöneltti. 18 Aralık 2024'te faiz oranı %4,75'ten %4,50'ye düşürüldü. Bu indirimler, ekonomik aktiviteyi canlandırmak ve işsizlik oranını azaltmak amacıyla yapıldı. Ancak, bu hamleler enflasyonun tekrar yükselmesi riskini de beraberinde getirdi. Piyasalar, açıklanacak olan Ocak 2025 faiz oranını mevcut aralıkta (Şu an %4,25- %4,50) sabit kalma olasılığını %97'nin üzerinde bir olasılıkla fiyatlıyor.

S&P 500 endeksi ve Endüstriyel Üretim Endeksi (INDPRO )'ndeki gelişmeler

 2024'ü geride bırakırken, ekonomi dünyasının iki önemli oyuncusu olan S&P 500 endeksi ve Endüstriyel Üretim Endeksi (INDPRO )'ndeki gelişmeler, gelecek için ipuçları sunuyor. 

Rakamlar, bazen karmaşık bir tablo çizse de dikkatli bir analizle ekonominin nabzını tutmak mümkün.

Endüstriyel Üretim Endeksi (INDPRO) cephesinde, 2024 yılı genel olarak istikrarlı bir seyir izledi. Yılın başında 101,483 puan seviyesinde olan endeks, yıl sonunda 103,1942'ye yükseldi. Bu, yıllık bazda mütevazı bir artış anlamına geliyor. Ancak bu artışın, küresel ekonomik belirsizlikler ve talep dalgalanmalarıyla gölgelendiğini unutmamak gerek. Enerji maliyetlerindeki artış ve ticaret savaşlarının yarattığı gerilim, sanayi üretimini olumsuz etkileyen faktörler arasında yer aldı.

Peki, bu durum ne anlama geliyor? Endüstriyel Üretim Endeksi (INDPRO)'ndeki bu yavaşlama, ekonomik büyüme üzerinde baskı yaratabilir. İstihdam artışının yavaşlaması ve yatırımların azalması gibi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, hükümetlerin ve merkez bankalarının ekonomik büyümeyi destekleyici politikalar uygulaması büyük önem taşıyor.

Gelelim S&P 500'e... 2024, Amerikan borsaları için inişli çıkışlı bir yıl oldu. Yılın başında 4688,68 puanı gören endeks, aralık ayında 6090,27'ye kadar yükseldi. Ortalama değer 5470,18 olarak gerçekleşirken, piyasadaki dalgalanmaların ne kadar yüksek olduğunu standart sapma değeri olan 337,33 gösteriyor.

S&P 500'deki bu hareketliliğin arkasında yatan birçok faktör var. Şirketlerin karlılık durumu, teknoloji sektöründeki gelişmeler, FED'in faiz politikaları ve enflasyon beklentileri, yatırımcıların kararlarını etkileyen temel unsurlar arasında. Özellikle FED'in faiz politikaları, piyasalarda tedirginliğe yol açarken, enflasyon verileri de yakından takip edildi.

2025'e girerken, ekonomik belirsizliklerin devam ettiğini görüyoruz. FED'in faiz politikası, enflasyonun seyri ve küresel ekonomik büyüme, S&P 500'ün geleceğini belirleyecek.

ABD 10 yıllık tahvil getirileri ve janet yellen ‘ın gölgesi

10 Yıllık Hazine Tahvili Getirilerindeki Dalgalanma

Piyasaların nabzını tutan 10 yıllık ABD Hazine tahvili getirileri, son dönemde dikkat çekici bir seyir izliyor. Getiriler, %4,6 seviyesinin üzerine çıkarak mayıs ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü. Bu yükseliş, piyasalarda tedirginlik yaratırken, ekonomik beklentilerin ve risk algısının ne kadar değişken olduğunu da ortaya koyuyor.

Grafiğe baktığımızda, getirilerin 2020 başındaki düşüşten sonra 2022'de keskin bir yükseliş yaşadığını ve 2023 boyunca dalgalı bir seyir izlediğini görüyoruz. 2024 sonu itibarıyla ise getiriler, %4,6 seviyesinde dengelenmiş durumda.

Bu dalgalanmalar, piyasaların hem ekonomik verilere hem de FED'in para politikalarına ne kadar duyarlı olduğunu gösteriyor.

Janet Yellen 'ın Borç Tavanı Uyarısı

Hazine Bakanı Janet Yellen, Kongre liderlerine gönderdiği mektupta, federal hükümetin borç limitine 14 ile 23 Ocak tarihleri arasında ulaşabileceğini belirterek önemli bir uyarıda bulundu. Yellen, bu durumun ciddiyetini vurgulayarak, Hazine'nin olası adımları ve bu konudaki zorlukları dile getirdi. Borç tavanı, devletin borç alma limitini gösterirken, bu limitin aşılması durumunda hükümetin mali yükümlülüklerini yerine getiremeyebileceği belirtiliyor. Bu durum, ekonomik istikrarı tehdit eden önemli bir risk faktörü olarak karşımıza çıkıyor.

Bitcoin'de Kararsız Seyir: Fed Kararı Sonrası Teknik Bakış

 Bitcoin'in 19 Aralık 2024 itibarıyla teknik görünümü, Fed faiz kararı sonrası kararsız bir seyir izlediğini gösteriyor.

Fiyat, BTCUSD pivot seviyesinin altında dalgalanıyor ve bu durum kısa vadeli düşüşlerin devam edebilir. Ancak, teknik göstergelerin nötr seviyelerde olması, fiyatın toparlanma potansiyelini de barındırabilir

Bitcoin'de Kararsız Seyir: Fed Kararı Sonrası Teknik Bakış by Lemnos on TradingView.com

Grafikte, fiyatın etrafında dalgalandığı temel seviye olan pivot (P) noktası 101.070.66, Fiyatın pivot seviyesinin altında seyretmesi, kısa vadede düşüşün devam edebileceğini gösterebilir.

Göreceli Güç Endeksi (RSI) 56 seviyesinde bulunuyor.

Bu değer, piyasanın ne aşırı alım ne de aşırı satım bölgesinde olduğunu gösteriyor. Bu da fiyatın mevcut seviyelerinde dalgalanabileceği anlamına gelebilir. Hacmin düşük bir seviyede seyretmesi, fiyat hareketinin zayıf olduğunu gösteriyor. 

Bu durumda, fiyatın pivot seviyesinin etrafında daha uzun süre dalgalanması beklenebilir.
Not : FED faiz kararı ardından genel bir gözlemdir, kısa incelemedir uzun vadeli bir inceleme değildir.

BTC’de fiyat hareketleri pozitif ancak satış baskısı var

 Bitcoin güçlü bir yukarı yönlü momentuma sahip. Kısa vadede 98.040 USD üzerinde kalıcı olup %78,6 Fibonacci seviyesini (100.600 USD) test etmesi bekleniyor. Desteklerin korunması ve hacmin artması durumunda, yıl sonuna doğru 102.500 USD seviyesini aşma potansiyeli bulunuyor. Ancak, RSI aşırı alım bölgesine yaklaştığından, dikkatli olunmalı ve 96.000 USD seviyesindeki destek izlenebilir.

BTC’de fiyat hareketleri pozitif ancak satış baskısı var by Lemnos on TradingView.com

Şu anki göstergeler, kısa vadede bir miktar dalgalanma olsa da Bitcoin'in yükseliş trendini sürdürebileceğini gösteriyor olabilir. Orta vadeli 94.000-96.000 USD seviyelerindeki olası geri çekilmelerde fırsat olabilir.

1. Fibonacci Seviyeleri
Fibonacci düzeltme seviyeleri, son 30 günlük yüksek (102.500 USD) ve düşük (87.500 USD) fiyatlar üzerinden hesaplandı:

%23,6: 92.780 USD (Destek)
%38,2: 94.890 USD (Destek)
%50,0: 95.940 USD (Destek/Dönüş Noktası)
%61,8: 98.040 USD (Direnç)
%78,6: 100.600 USD (Direnç)
Yorum:
Bitcoin şu anda %61,8 Fibonacci seviyesine yakın işlem görüyor. Bu seviyenin kırılması halinde %78,6 seviyesine (100.600 USD) doğru yükseliş hızlanabilir. Ancak fiyat bu bölgeden ret yer ise %50,0 seviyesine kadar geri çekilme mümkün.

2. Hareketli Ortalamalar (MA)
50 Günlük EMA: 95.100 USD (Destek)
200 Günlük EMA: 88.500 USD (Uzun Vadeli Destek)
Günlük SMA: 96.700 USD
Yorum:
Fiyat, 50 günlük EMA'nın üzerinde işlem görerek yukarı yönlü momentumu koruyor. 200 günlük EMA'nın oldukça üzerinde olması, yükseliş trendinin güçlü olduğunu gösterebilir.

3. Teknik Göstergeler
RSI (14): 64 (Yükselişe devam edebilecek durumda, aşırı alım bölgesine yakın)
MACD: 3.244 (Alım sinyali, histogram pozitif)
Momentum: 851 (Yukarı yönlü ivme güçlü)
ADX (14): 41 (Trend gücü orta seviyede ve yükseliyor)
Bollinger Bantları:
Üst Bant: 101.200 USD
Alt Bant: 94.500 USD
Fiyat şu anda bantların orta çizgisinin üzerinde, bu da volatilitenin artabileceğini gösterebilir.
Yorum:
RSI, yükselişi desteklerken Bollinger Bantlarının orta çizgisinin üzerinde işlem görmesi yukarı yönlü hareketin devamını destekleyebilir. Ancak MACD histogramında ani değişim olursa kısa vadeli düşüş gelebilir.

4. Destek ve Dirençler
Kısa Vadeli Destekler:

96.000 USD (50 EMA Seviyesi)
92.780 USD (%23,6 Fibonacci Seviyesi)
Kısa Vadeli Dirençler:

98.040 USD (%61,8 Fibonacci Seviyesi)
100.600 USD (%78,6 Fibonacci Seviyesi)
102.500 USD (Son Zirve)
Yorum:
Direnç seviyelerinin üzerinde günlük kapanışlar gelirse yükseliş trendi hızlanabilir. Aksi takdirde, 96.000 USD desteği önemli bir kontrol noktası olabilir

5. Elliott Dalga Analizi
Bitcoin'in mevcut trendi Elliott Dalga Prensibi açısından incelendi:

Şu anda 3. dalga içerisinde olabilir ve bu dalga, genellikle en güçlü hareketlerden biridir.
dalga hedefi: 100.600 USD (%78,6 Fibonacci)
Eğer düzeltme gelirse, 4. dalga hedefi: 94.000 USD (%50 Fibonacci ve Pivot Seviyesi).
Yorum:

Eğer yükseliş devam ederse, mevcut dalganın 100.600 USD seviyesini hedeflemesi beklenebilir. Ancak bu seviyede kar satışları olabilir.

VIX Endeksinin Tarihsel Seyri ve Önemli Dönemler

 VIX Endeksinin Tarihsel Seyri ve Önemli Dönemler

VIX endeksi, özellikle 20. yüzyılın son çeyreği ve 21. yüzyılın başlarında yaşanan önemli ekonomik olaylar ve piyasa dalgalanmalarıyla birlikte, oldukça dikkat çekici bir seyir izlemiştir.

VIX'in Doğuşu ve İlk Yılları

• 1986: VIX endeksi, Chicago Board Options Exchange (CBOE) tarafından S&P 100 endeksinin opsiyon fiyatlarından türetilerek ilk kez hesaplandı.
• Başlangıç Yılları: İlk yıllarında VIX, daha çok akademik çevrelerde ilgi görmüş ve piyasalarda yaygın olarak takip edilen bir gösterge olmamıştır.

Önemli Dönemler ve VIX'in Tepkisi

• 1987 Borsa Çöküşü: VIX, 1987'deki "Kara Pazartesi" olarak adlandırılan küresel borsa çöküşü sırasında rekor seviyelere ulaşarak, volatilite endekslerinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.
• Dot-com Balonu ve Patlaması: 2000'li yılların başındaki teknoloji şirketlerindeki hızlı büyüme ve ardından yaşanan çöküş, VIX'te önemli dalgalanmalara neden olmuştur.
• 2008 Finansal Krizi: 2008 yılında başlayan küresel finansal kriz, VIX'i tarihinin en yüksek seviyelerine taşıyarak, endeksin piyasalardaki korku ve belirsizliği ne kadar iyi yansıttığını göstermiştir.
• COVID-19 Pandemisi: 2020 yılında başlayan COVID-19 pandemisi, küresel ekonomileri olumsuz etkilemiş ve VIX'te önemli artışlara yol açmıştır.

VIX'in Genel Eğilimleri

• Ekonomik Döngüler: Genel olarak, ekonomik büyüme dönemlerinde VIX seviyeleri düşme eğilimi gösterirken, ekonomik yavaşlamalar veya krizler sırasında yükselme eğilimi göstermiştir.
• Jeopolitik Riskler: Siyasi belirsizlikler, savaşlar veya terör saldırıları gibi jeopolitik riskler de VIX'i etkileyen önemli faktörler arasındadır.
• Monetarya Politika: Merkez bankalarının faiz oranı kararları ve para politikası değişiklikleri, VIX üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.

VIX'in Bugünkü Durumu ve Geleceği

VIX, günümüzde piyasaların nabzını tutan en önemli göstergelerden biri olarak kabul edilmektedir. Yatırımcılar, VIX'i kullanarak piyasalardaki riskleri değerlendirmekte ve portföylerini buna göre yapılandırmaktadır.

Gelecekte:

• Teknolojik Gelişmeler: Yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojilerin gelişmesiyle birlikte, volatilite tahminleri daha da hassas hale gelebilir ve VIX'in kullanım alanları genişleyebilir.
• Yeni Finansal Ürünler: VIX üzerine yapılan türev ürünlerin çeşitliliği artabilir ve bu da VIX'in piyasalardaki önemini artırabilir.
• Kripto Para Birimleri: Kripto para piyasalarındaki volatilite, VIX gibi endekslerin geliştirilmesine ilham verebilir.

Sonuç olarak, VIX endeksinin tarihsel seyri, piyasaların iniş çıkışlarını ve yatırımcıların risk algısını anlamak için önemli bir kaynak sunmaktadır. Gelecekte de VIX, piyasalardaki belirsizliği ölçmek ve risk yönetimi için vazgeçilmez bir araç olarak kullanılmaya devam edecektir.

Hash oranı (hash rate) nedir?

Hash oranı (hash rate), Bitcoin ağına olan toplam işlem gücünü ve ağın ne kadar güçlü olduğunu gösteren bir metrik olup, Bitcoin madencilerinin blokları bulmak için yaptıkları hesaplamaların toplam gücünü ifade eder.

1. Hash Oranı ve Blok Yüksekliği İlişkisi

Blok yüksekliği ve blokların ne zaman üretildiği bilgileri, hash oranını dolaylı yoldan belirlemek için kullanılabilir. Ancak, hash oranı doğrudan blok verilerinden çıkarılamaz. Bunun yerine, hash oranı, belirli bir zaman diliminde ne kadar işlem gücünün ağda bulunduğunu gösterir.

2. Blok Süreleri ve Zorluk Seviyesi

Hash oranını hesaplamak için blok süresi (bir bloktan diğerine geçen süre) ve zorluk seviyesi kullanılır. Blokların oluşturulma süresinin ortalama olarak 10 dakika olduğunu biliyoruz, ama bu süre, ağın hash oranı değiştikçe farklılık gösterebilir. Daha fazla hash gücüyle bloklar daha hızlı bulunur, bu da zorluk seviyesinin otomatik olarak ayarlandığı anlamına gelir.

3. Hash Oranı Hesaplama Formülü

Hash oranını yaklaşık olarak hesaplamak için aşağıdaki bilgileri ve formülü kullanabilirsiniz:

• Zorluk seviyesi (Difficulty): Ağın ne kadar zor çalıştığını gösterir.
• Blok süresi (Block time): Blokların ortalama olarak ne kadar sürede üretildiği.

Hash Oranı Formülü:

$$\text{Hash Oranı} = \frac{\text{Zorluk seviyesi} \times 2^{32}}{\text{Ortalama blok süresi (saniye)}}$$

• 2^32: Bir blok için gereken işlem gücünü ifade eder.
• Ortalama blok süresi: Örneğin, bir blok ortalama 600 saniyede (10 dakikada) üretiliyorsa, bu değer kullanılır.

4. Örnek Hesaplama

Eğer ağın zorluk seviyesi 350,000,000,000 (350 trilyon) ve blok süresi ortalama 10 dakika (600 saniye) ise, hash oranı hesaplama şöyle olur:

$$\text{Hash Oranı} = \frac{350,000,000,000 \times 2^{32}}{600}$$

Bu hesaplamayı yaparak, ağın hash oranını terahash/saniye (TH/s) cinsinden bulabilirsiniz.

Bitcoin'in Tarihi ve Önemli Olaylar

Bitcoin'in tarihi, önemli olaylar ve işlemler açısından zengin bir geçmişe sahiptir. 

Bu olaylar, Bitcoin'in fiyatını, benimsenmesini ve genel olarak kripto para dünyasını şekillendirmiştir. İşte Bitcoin ile bilmeniz gereken önemli tarih ve işlemler:

1. Bitcoin’in Doğuşu (2008-2009)

• 2008: Bitcoin'in temelini atan "Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System" adlı beyaz kitap (white paper), Satoshi Nakamoto tarafından yayınlandı. Bu belge, merkezi olmayan, kullanıcılar arası doğrudan ödeme yapan dijital para sisteminin ilk tanımını yaptı.
• 2009: İlk Bitcoin bloğu, "genesis block" olarak bilinen blok 0, 3 Ocak 2009'da madencilik yapıldı. Bu blokta, "The Times 03/Jan/2009 Chancellor on brink of second bailout for banks" başlıklı haber yer alıyordu. Bu mesaj, ekonomik krizin arkasındaki sebebin ve Bitcoin'in bu soruna bir çözüm sunduğunu simgeliyordu.

2. İlk İşlem (2010)

• 22 Mayıs 2010: Bitcoin'in ilk gerçek dünya işlemi, Laszlo Hanyecz tarafından gerçekleştirildi. 10,000 BTC karşılığında iki pizza satın alındı ve bu tarih "Bitcoin Pizza Günü" olarak anılmaktadır. O zamanki BTC fiyatı, 0.0025 USD/BTC civarındaydı ve bu işlem, Bitcoin’in ticaret için gerçek bir para birimi olarak kullanılabileceğini kanıtladı.

3. İlk Kripto Borsası (2010)

• 2010 yılında: İlk Bitcoin borsası MT. Gox kuruldu. Bu borsa, Bitcoin ticareti için bir platform sağlayarak Bitcoin’in daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı.

4. Bitcoin’in İlk Büyük Değeri (2011)

• 2011: Bitcoin, ilk kez 1 USD’yi geçti. Aynı yıl içinde, fiyatı birkaç kez artıp düşerek ilk büyük volatilitesini yaşadı. Yıl sonunda Bitcoin fiyatı 30 USD’ye kadar yükseldi.

5. Mt. Gox’un Çöküşü (2014)

• 2014: MT. Gox borsası, Bitcoin'in %70’inin işlem gördüğü büyük bir borsa olarak biliniyordu, ancak Çinli hackerlar tarafından hacklendi ve yaklaşık 850,000 BTC kayboldu. Bu olay, Bitcoin ve kripto para piyasasında güvenlik konularını ön plana çıkardı ve piyasa üzerinde kısa vadeli çöküş yaşandı.

6. Bitcoin’in İlk Halving Olayı (2012)

• 2012: Bitcoin’in ilk halving olayı gerçekleşti. Bu, madencilerin blok başına ödülünün 50 BTC'den 25 BTC'ye düştüğü bir olaydı. Halving, Bitcoin arzının zaman içinde azaldığını ve dolayısıyla değerini artırma potansiyelini gösteren önemli bir mekanizmadır.

7. Bitcoin'in Fiyat Patlaması ve İkinci Halving (2016)

• 2016: Bitcoin’in ikinci halving olayı gerçekleşti ve madencilik ödülü 25 BTC'den 12.5 BTC'ye düştü. Bu olay, Bitcoin'in fiyatının artmasına neden oldu. 2017'nin sonuna doğru, Bitcoin fiyatı 20,000 USD'ye ulaştı ve bu, ilk büyük kripto balonu oldu.

8. Bitcoin'in Üçüncü Halving (2020)

• 2020: Bitcoin’in üçüncü halving olayı gerçekleşti ve ödül 12.5 BTC’den 6.25 BTC’ye düştü. Bu olaydan sonra Bitcoin, 2021'de tarihi zirvesine ulaştı ve fiyatı 60,000 USD’yi geçti.

9. Bitcoin’in Kurumsal Benimsenmesi (2020-2021)

• 2020-2021 yılları: Kurumsal yatırımcılar Bitcoin'e ilgi göstermeye başladı. MicroStrategy, Tesla, ve diğer büyük şirketler Bitcoin’i rezerv varlık olarak almaya başladı. Elon Musk, Tesla’nın 1.5 milyar USD değerinde Bitcoin aldığını ve ardından bazı ödemeleri Bitcoin ile kabul edeceğini açıkladı. Bu gelişmeler Bitcoin fiyatını büyük ölçüde artırdı.

10. Bitcoin’in Yasal Durumu ve Düzenlemeler

• Düzenlemeler: Bitcoin ve diğer kripto paralara yönelik dünya genelinde düzenlemeler artıyor. Ülkeler, kripto para birimlerini nasıl vergilendireceği, nasıl denetleyeceği ve kullanıcıların korunması konularında çeşitli yasalar çıkarıyor.
• 2021: Çin, kripto madenciliğini ve kripto para ticaretini yasaklayarak büyük bir darbe vurdu ve bu, Bitcoin'in hash oranında düşüşe neden oldu. Ancak bu, diğer ülkelerde Bitcoin madenciliğinin artmasına yol açtı.

11. Bitcoin’in Son Halving (2024)

• 2024: Bitcoin’in dördüncü halvingi olacak ve blok ödülü 6.25 BTC'den 3.125 BTC’ye düşecek. Bu, Bitcoin’in arzını daha da sıkılaştıracak ve genellikle fiyat üzerinde uzun vadeli bir etkisi olması beklenir.

Bitcoin’in Önemli Olaylarının Yatırımcılar için Anlamı

• Halving olayları, Bitcoin’in arzını yarıya indirerek fiyat üzerinde genellikle olumlu bir etki yaratır. Arz azaldığında, talep sabit kalırsa fiyat artışları yaşanabilir.
• Güvenlik olayları (MT. Gox'un çöküşü gibi), borsa güvenliği ve kullanıcı fonlarının korunmasının önemini vurgular.
• Kurumsal benimseme, Bitcoin’in daha geniş kitleler ve yatırımcılar tarafından kabul gördüğünü ve potansiyel olarak değer kazandığını gösterir.

Bu olaylar ve tarihler, Bitcoin’i ve genel kripto para piyasasını şekillendiren kritik anları temsil eder. Yatırımcılar için bu tür bilgilerin bilinir olması, uzun vadeli stratejilerin oluşturulmasında ve piyasa trendlerinin öngörülmesinde önemlidir.

Kripto ve Ekonomi: Bitcoin ($BTC) Fiyat Dalgalanmaları ve Ekonomik Faktörler

[Bölüm 1: ABD Ekonomisindeki Temel Göstergeler ve Kripto Pazarına Etkileri]

ABD ekonomisi, küresel ekonomik sistemin kalbinde yer alıyor. Kripto para piyasası ise, daha bağımsız ve merkeziyetsiz yapısıyla bu sistemin içinde önemli bir alternatife dönüşmüş durumda. Şimdi, ABD ekonomisindeki en önemli göstergeleri ve bu göstergelerin kripto para piyasasına nasıl yansıdığını inceleyelim:

1. FED Faiz Oranları: ABD Merkez Bankası, faiz oranlarını belirleyerek ekonomik büyümeyi ve enflasyonu kontrol etmeye çalışır. Şu anda FED'in faiz oranı %4.75 seviyelerinde. FED, bu yıl içinde faiz artışlarına gitmişti ve şu anda faizlerin zirve seviyeye yakın olduğu düşünülüyor. Faiz oranlarının artması, yatırımcıların riskli varlıklardan uzaklaşmasına ve güvenli liman olarak bilinen tahvil gibi enstrümanlara yönelmesine neden olur. Bu durumda, kripto paralara olan ilgi azalabilir. Ancak, faiz oranlarının düşürülmesi beklentisi, risk iştahını artırır ve kripto para piyasasında olumlu bir hava oluşturur. Şu anda, FED'in faiz indirimine gitme olasılığı %85 gibi yüksek bir oranla fiyatlanıyor. Bu, piyasalarda pozitif bir etki yaratabilir.
2. İşsizlik Oranı ve Tarım Dışı İstihdam: ABD'de işsizlik oranı %4.2 seviyelerinde. Kasım ayında tarım dışı istihdam 227 bin artış gösterdi. Bu güçlü istihdam verisi, ABD ekonomisinin genel sağlığını ve büyümesini gösteriyor. İstihdamdaki artış, tüketici harcamalarını ve ekonomik büyümeyi destekler. Yatırımcılar, iş gücü piyasasının güçlü olmasını faiz artırımları ve enflasyonist baskılar açısından dikkatle izler. ABD'deki istihdam artışı, risk iştahını artırabilir ve bu da kripto paralara olan ilgiyi destekleyebilir. Öte yandan, iş gücü verilerinin zayıflaması ise yatırımcıları daha temkinli hale getirebilir.
3. ABD 10 Yıllık Tahvil Getirisi: 10 yıllık tahvil getirisi şu anda %4.16 seviyelerinde. Bu oran, yatırımcıların uzun vadede güvenli liman arayışında olduğunu gösterir. Tahvil getirileri düşük olduğunda, yatırımcılar daha yüksek getiri sağlayabilecek alternatif varlıklara yönelir; bu durumda kripto para gibi riskli varlıklar cazip hale gelir. Kripto piyasasında, tahvil getirilerinin düşük olması yatırımcıları daha riskli varlıklara yönlendirebilir ve bu da kripto paralara olan talebi artırabilir.

---

[Bölüm 2: ABD Ekonomik Verilerinin Kripto Para Piyasasına Etkisi]

ABD ekonomisindeki veriler, kripto para piyasasına doğrudan ve dolaylı yollarla etki eder. Özellikle ABD'de açıklanan makroekonomik veriler, yatırımcıların risk iştahını şekillendirir ve kripto para fiyatlarını etkileyebilir.

• Enflasyon Rakamları: FED'in ana hedeflerinden biri de enflasyonu kontrol altında tutmaktır. ABD'de enflasyon oranı şu an %2.6 seviyesinde. Enflasyonun artması, yatırımcıları değer kaybı yaşayabilecek varlıklardan uzaklaştırır ve kripto paralara olan ilgiyi artırabilir. Kripto paralar, enflasyona karşı bir koruma aracı olarak görülebilir, bu yüzden enflasyon verileri yüksek çıktığında kripto para talebi artabilir.
• Çalışanların Saatlik Kazançları: ABD'de çalışanların saatlik kazançları yıllık %4 artış gösterdi. Bu, iş gücü piyasasının güçlü olduğunu ve ekonomik büyümenin desteklendiğini gösteriyor. Ancak bu veri, enflasyonist baskılar açısından dikkatle izlenmeli. Eğer ücret artışları yüksek kalırsa, enflasyonist baskılar artar ve yatırımcılar bu duruma karşı önlem almak için kripto paralara yönelebilir.

---

[Bölüm 3: ABD Kripto Yatırımcıları ve Piyasa Duyarlılığı]

ABD'deki ekonomik verilerin kripto para piyasasına olan etkileri, yatırımcı duyarlılığına yansır. Örneğin, ABD'nin güçlü ekonomik büyüme verileri ve işsizlik oranlarındaki iyileşmeler, yatırımcıların risk iştahını artırabilir ve kripto paralar gibi daha spekülatif varlıklara olan ilgiyi yükseltebilir. Öte yandan, FED'in faiz artırma kararı veya düşük tahvil getirileri, yatırımcıların güvenli liman arayışını tetikleyebilir.

ABD'de açıklanan temel ekonomik raporlar, yatırımcıların piyasa algısını belirler. Örneğin, tarım dışı istihdamın güçlü olması, kripto yatırımcıları arasında genel bir pozitif hava yaratabilir. Bunun yanı sıra, işsizlik oranının düşmesi ve saatlik kazançların artması, ekonomik büyümenin sürdüğünü ve faiz artırımlarının riskini azaltabileceğini gösterir. Bu durum, yatırımcıların kripto paralara olan ilgisini ve güvenini artırabilir.

---

[Bölüm 4: Kripto ve ABD Ekonomisinde Gelecek Beklentileri]

Gelecek için, ABD ekonomisinde olası gelişmeler ve FED'in faiz politikaları kripto para piyasası üzerinde belirleyici olacak. Örneğin, faiz oranlarının daha da düşürülmesi, piyasalarda risk iştahını artırabilir ve kripto paralar için olumlu bir ortam oluşturur. Ancak, ekonomik büyümenin devam etmesi ve iş gücü verilerinin güçlü kalması, piyasalarda dengeyi sağlayabilir.

ABD'nin ekonomik büyümesi ve enflasyon oranları, uzun vadeli yatırım stratejilerini etkiler. Yatırımcılar, faiz oranlarının ne yönde değişeceğini ve ABD'nin ekonomik büyüme oranlarını dikkatle takip etmeli. Bu veriler, kripto para piyasasının risk iştahını belirleyerek, kısa ve uzun vadeli beklentiler için karar vermeyi kolaylaştıtıyor

---

[Genel Özet ve Sonuç]

Sonuç olarak, ABD ekonomisinin durumu ve makroekonomik verileri kripto para piyasasına önemli ölçüde etki eder. FED'in faiz politikaları, işsizlik oranları, enflasyon verileri ve ekonomik büyüme gibi göstergeler, yatırımcıların risk iştahını belirler ve kripto para fiyatlarını etkileyebilir. Bu yüzden, kripto para yatırımcılarının ABD'deki ekonomik gelişmeleri dikkatle takip etmesi ve stratejilerini bu verilere göre şekillendirmesi büyük önem taşır.

Altcoin Radar: BTC Dominance ve Altcoinlerin Zirve Yarışı

Altcoin Radar: BTC Dominance ve Altcoinlerin Zirve Yarışı

Son 24 Saatte En Çok Yükselen Altcoinler ve BTC Dominance Analizi

BTC Dominance: Bitcoin Dominance oranı %54 seviyelerine ulaşmış durumda ve Altcoinler üzerinde baskı oluşturuyor. Ancak, son 24 saatte Altcoinlerin yaşadığı yükseliş, yatırımcıların BTC'den altcoinlere kaydığına işaret ediyor. BTC Dominance oranının bu seviyelerde kalması, piyasanın genelinde daha dengeli hareketlerin olmasına neden olabilir. Eğer bu oran düşerse, altcoinlerde yeni bir rallinin başlayabileceği düşünülüyor.

Genel Değerlendirme: Son 24 saatlik piyasa performansı, özellikle Altcoinler arasında ciddi hareketlenmeler yaşandığını gösteriyor. Bu hareketlenmeler, Altcoinlerin fiyat ve hacim artışları ile yatırımcı ilgisinin yoğunlaştığını, BTC Dominance üzerindeki etkisinin arttığını ve genel piyasa görünümünü değiştirdiğini gösteriyor. İlk beş sıradaki kripto paralar, yüksek işlem hacimleri ve piyasa değerlerindeki kayda değer artışlarla dikkat çekiyor. İşlem hacimlerindeki büyük artışlar ve fiyat değişimleri, yatırımcıların bu coinlere olan yoğun ilgisini ortaya koyuyor.

Reserve Rights (RSR): RSR, %136,08 gibi olağanüstü bir günlük artış sergileyerek yatırımcıların dikkatini çekmiş. Hacimdeki %3714,06 oranındaki patlama, piyasa manipülasyonu ya da büyük yatırımcı hareketleri ihtimalini akla getiriyor. RSI seviyesi 83,53 ile aşırı alım bölgesine girmiş durumda; bu da kısa vadede kar satışlarının gelebileceğini gösterebilir. Pivot noktalarına göre fiyat mevcut pivot direncinin çok üzerinde işlem görüyor.

XYOUSD: XYO, %109,93 değer kazancıyla ikinci sırada yer alıyor. RSI seviyesi 94,53 ile aşırı alım bölgesinde. MACD ve momentum verileri, pozitif ivmenin devam edebileceğine işaret etse ’de, bu seviyelerde yatırımcıların dikkatli olması gerekiyor. Fiyat, kısa vadeli tüm hareketli ortalamaların üzerinde kalarak güçlü bir yükseliş trendi içinde olabilir.

Quiztok (QTCON): Quiztok ‘un %100,14 artışı dikkat çekiyor, ancak işlem hacminin diğer projelere kıyasla oldukça düşük olması, bu artışın sürdürülebilirliğini sorgulanabilir hale getiriyor. RSI seviyesi 53,52 ile nötr bölgede olsa da momentum negatif, bu da yükselişin zayıfladığına işaret edebilir. Daha güçlü temel veriler ya da hacim artışı olmadan kalıcı bir trend oluşturması zor olabilir.

Verge (XVG): XVG'nin %82,60'lık artışı, yüksek işlem hacmi ve piyasa değerindeki büyüme ile desteklenmiş. RSI değeri 90,2 ile aşırı alım bölgesinde; bu da mevcut seviyelerde bir düzeltme yaşanma ihtimalini artırabilir. Fiyat hareketleri, SMA ve EMA değerlerinin oldukça üzerinde seyrediyor. Ancak momentumun güçlü olması, yükseliş trendinin devam edebileceğini düşündürebilir.

TRON (TRX): TRON %73,76'lık artışla listede beşinci sırada. 11,69 milyar dolarlık hacmi, büyük ölçekli yatırımcıların aktif olduğunu gösteriyor. RSI seviyesi 76 ile aşırı alım bölgesine yakın olsa’ da, diğer altcoinlere kıyasla daha dengeli bir seyir izliyor. TRX, güçlü temel dinamikleri ve sağlam bir topluluğa sahip olması nedeniyle uzun vadede istikrarlı bir performans gösterebilir.

ABD 10 Yıllık Devlet Tahvili Getiri Grafiği Analizi: Son Durum ve Anlamı

ABD 10 Yıllık Devlet Tahvili Getiri Grafiği Analizi: Son Durum ve Anlamı 2024

1. Uzun Dönem ABD 10 Yıllık Tahvil Getirisi (FRED Grafiği)

• Genel Görünüm: Grafik, 1960'lardan günümüze kadar ABD 10 yıllık tahvil getirilerinin seyrini göstermektedir. 1980'lerin başında zirve seviyelerde (yaklaşık %15-16) olan tahvil getirileri, ilerleyen yıllarda düzenli bir düşüş trendi sergileyerek 2020'lere kadar düşük seviyelerde kalmıştır. Ancak, son birkaç yılda faiz oranlarında ve enflasyonda artış nedeniyle tahvil getirilerinde yükseliş görülmektedir.

• Öne Çıkan Dönemler:

  • 1980'ler: Yüksek enflasyon ve Paul Volcker liderliğindeki Fed'in sıkı para politikaları nedeniyle zirve seviyeler.
  • 2008 Krizi: Getirilerde dramatik bir düşüş ve güvenli liman olarak tahvillere yönelim.
  • 2020 Pandemisi: Rekor düşük seviyeler.
  • 2022-2024: Fed'in enflasyonu kontrol altına almak için uyguladığı faiz artırımlarıyla yeniden yükseliş.

• Makroekonomik Anlamı: Yükselen tahvil getirileri, ekonomik aktivitenin yavaşlayabileceği, borçlanma maliyetlerinin arttığı ve riskli varlıklara talebin azaldığı bir dönemi işaret edebilir.

---

2. Günlük Grafik ve Teknik Analiz (TradingView Grafiği)

• Destek ve Direnç Seviyeleri:

  • Pivot Noktası (P): 4.285%
  • Birinci Destek (S1): 4.157%
  • İkinci Destek (S2): 4.078%
  • Birinci Direnç (R1): 4.413%
  • İkinci Direnç (R2): 4.492%

• Son Durum: Tahvil getirisi, son günlerde bir geri çekilme trendinde görünüyor ve şu an 4.200% seviyelerinde işlem görüyor. Bu, Pivot Noktası'nın hemen altında olup, birinci destek bölgesine doğru hareket etme olasılığını artırıyor.

• Teknik Göstergeler ve Yorum:

• RSI: Aşırı alım ya da satım bölgesinde değilse, tahvil getirileri halen denge noktasını arıyor olabilir.
• Fibonacci Düzeltme Seviyeleri: Düzeltme hareketinin Fibonacci seviyelerine denk gelmesi, piyasada teknik tepkilerin dikkate alındığını gösteriyor.
• Hacim ve Momentum: Hacim verisi düşükse, bu düşüşün kısa vadeli bir düzeltme olduğunu düşünebiliriz. Momentumda azalma varsa, ayıların baskın olduğunu söyleyebiliriz.

Genel Değerlendirme:

1. Kısa Vadeli Görünüm: 4.157% destek seviyesi kritik. Bu seviyenin altına düşülürse, tahvil getirileri 4.078%'e kadar çekilebilir. Yukarı yönlü harekette ise 4.413% seviyesi güçlü bir direnç olarak karşımıza çıkıyor.

2. Orta Vadeli Görünüm: Fed politikaları ve enflasyon verileri yön belirleyici olacaktır. 2024 yılı içinde tahvil getirilerinde %4.00 ile %4.50 arasında dalgalanma beklenebilir.

3. Uzun Vadeli Görünüm: Yüksek faiz politikalarının bir süre daha devam etmesi, tahvil getirilerinin tarihsel düşük seviyelere tekrar inmesini engelleyebilir.

---

Sonuç 

ABD tahvil piyasası, enflasyonla mücadele sürecinde dalgalı bir seyir izlemeye devam ediyor. Getirilerin yukarı yönlü hareketi, risk iştahını baskılayabilir ve hisse senetleri gibi riskli varlıklarda satış baskısı yaratabilir. Ancak, tahvillerin bu getirilerde cazip hale gelmesi, yatırımcıları güvenli liman olarak tahvillere yönlendirebilir. Özellikle önümüzdeki Fed toplantılarından çıkacak mesajlar, piyasanın bu hareketlere nasıl tepki vereceğini belirleyecektir.

Polkadot Fiyat Analizi: DOT Yeniden Yükselişte mi?

Polkadot Fiyat Analizi: DOT Yeniden Yükselişte mi?

1. Polkadot Nedir?

Polkadot, 2016 yılında Dr. Gavin Wood tarafından kurulan bir açık kaynaklı blockchain projesidir. Gavin Wood, Ethereum’un kurucu ortağı ve Solidity dilinin geliştiricisi olarak oldukça tanınan bir isim. Polkadot’un amacı, farklı blockchain ağlarını birbirine bağlayarak, daha hızlı ve daha güvenli bir şekilde iletişim kurmalarını sağlamak. Yani, Polkadot, ‘blokzincirler arası iletişim’ sağlıyor ve bu nedenle çok önemli bir proje.

Web3 Foundation tarafından desteklenen Polkadot, merkeziyetsiz finansal sistemlerin gelişimine büyük katkı sağlıyor. Hedefi, blockchain'lerin birbirleriyle daha kolay iletişim kurabilmesini sağlamak. Bu, kripto ekosistemi için devrim niteliğinde bir yenilik.

2. Polkadot (DOT) Piyasası ve Verileri

Şimdi biraz da fiyat ve teknik verilere bakalım. Polkadot, 2 Aralık 2024 itibariyle 9.47 dolar seviyesinde işlem görüyor. Şu anki piyasa değeri ise 14.42 milyar dolar civarında. Bu gerçekten büyük bir piyasa değeri. Peki, DOT’un arkasındaki arz ve talep nasıl?

• Toplam Arz: 1.52 milyar DOT
• Dolaşımdaki Arz: Aynı şekilde 1.52 milyar DOT

Bunlar oldukça yüksek arz rakamları ve Polkadot’un uzun vadede genişlemeye devam etmesini beklenebilir. işte Polkadot teknik analiz

3. Fiyat Hareketleri ve Performans

Geçtiğimiz hafta, Polkadot fiyatı %7.30 oranında bir artış göstermiş. 1 aylık performansı ise %139 gibi dikkat çekici bir rakama ulaşmış. 3 aylık performansa bakıldığında ise %122.50’lik bir artış var. Yani, Polkadot son üç ayda ciddi bir ivme kazanmış durumda.

Bunun yanı sıra, Polkadot’un tüm zamanların zirvesi 2021 yılının Kasım ayında 55 dolara kadar çıkmış. Şu anki fiyat seviyelerine göre, Polkadot’un büyük bir potansiyele sahip olduğu söylenebilir.

4. Teknik Analiz

Teknik analiz kısmına gelince, Polkadot’un fiyat hareketlerine daha yakından bakalım.

RSI (Relative Strength Index): RSI değeri şu an 78 seviyelerinde. Bu, Polkadot’un aşırı alım bölgesine yaklaştığı anlamına geliyor. Yani, kısa vadede biraz düzeltme yaşanabilir.

Stokastik Oscilatör: 76 seviyesinde. Bu da RSI ile uyumlu şekilde, fiyatın biraz daha yükselmeden önce düzeltme yapabileceğini gösteriyor.

Momentum: 2.8. Bu gösterge, Polkadot’un güçlü bir momentumla hareket ettiğini, ancak biraz dinlenmeye ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

MACD: 1.19. MACD göstergesi de hala pozitif ama momentumun azaldığına işaret ediyor.

ADX (Average Directional Index): 55. Bu çok güçlü bir trend gösteriyor. Yani, Polkadot hala güçlü bir yükseliş trendinde ve bu hareketin devam etme olasılığı yüksek.

Boğa-Ayı Gücü: 2.25. Boğa gücü hala yüksek, ancak biraz gerileyebilir.

Fibonacci Seviyeleri: Polkadot şu an %34 seviyesinde, yani 9 dolar civarında bir seviyede işlem görüyor. Fibonacci seviyeleri, fiyatın bu seviyenin altında kalması durumunda 8 dolara kadar geri çekilme olasılığını işaret ediyor.

Pivot Noktaları: Polkadot’un pivot noktası 7.6 dolarda. Eğer fiyat bu seviyenin altına düşerse, 5 dolara kadar bir geri çekilme yaşanabilir. Yükseliş için ise 10.25 dolar seviyesinin üzerine çıkması gerek.

5. Piyasa Dinamikleri ve Kripto Para Piyasasına Etki Eden Faktörler

Şimdi de, Polkadot'un gelecekteki fiyat hareketlerini etkileyebilecek genel piyasa faktörlerine göz atalım.

Kripto Para Piyasası Genel Durumu: Kripto para piyasasında genel olarak toparlanma devam ediyor. Özellikle Ethereum 2.0 güncellemeleri, Bitcoin halving’i ve merkeziyetsiz finans (DeFi) projelerinin yükselişi, Polkadot’un fiyatını doğrudan etkileyebilir.

Yeni Gelişmeler: Parity Technologies, Polkadot 2.0'ın 2025’in ilk çeyreğinde piyasaya sürülmesini beklediğini duyurdu. Bu güncellemeler, Polkadot’un ekosistemini çok daha işlevsel hale getirebilir. Ayrıca, bu tür gelişmeler genellikle fiyat üzerinde olumlu bir etki yaratır.

Regülasyonlar ve Yasal Düzenlemeler: Kripto para piyasasına yönelik artan regülasyonlar, Polkadot’un geleceğini etkileyebilir. Özellikle Avrupa ve Amerika’daki düzenlemeler, Polkadot gibi projelerin büyümesini hem fırsat hem de zorluklar yaratacak şekilde etkileyebilir.

6. Sonuç ve Kişisel Görüş

Özetlemek gerekirse, Polkadot (DOT) şu an güçlü bir performans gösteriyor ve teknik göstergelere bakıldığında yükseliş potansiyeli taşıyor. Ancak, RSI ve Stokastik gibi göstergeler, fiyatın kısa vadede biraz düzeltme yapabileceğini işaret ediyor.

Ancak Polkadot’un temel gücü ve geleceği göz önüne alındığında, orta ve uzun vadede oldukça umut verici bir proje olduğunu söyleyebilirim. Polkadot 2.0’ın piyasaya sürülmesiyle birlikte, bu projeye olan ilgi daha da artabilir.

YASAL UYARI

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan içerik, yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Fibonacci Düzeltmeleri: Piyasaların Ritmini Anlamak

Fibonacci Düzeltmeleri: Piyasaların Ritmini Anlamak

Fibonacci düzeltmeleri, teknik analizde sıkça kullanılan ve fiyat hareketlerinin geri çekilme seviyelerini tahmin etmeye yarayan bir araçtır. Bu yöntem, İtalyan matematikçi Leonardo Fibonacci'nin adını taşıyan sayı dizisindeki oranları kullanır. Bu oranlar, doğada sıklıkla gözlemlendiği gibi, finans piyasalarında da belirli bir tekrarlanabilirlik gösterir.

Nasıl Çalışır?

1. Trendin Belirlenmesi: Öncelikle belirgin bir yükseliş veya düşüş trendi belirlenir.
2. Ekstrem Noktaların Belirlenmesi: Trendin başladığı ve bittiği noktalar (tepe ve dip) tespit edilir.
3. Fibonacci Seviyelerinin Çizilmesi: Bu iki nokta arasında Fibonacci oranları (%23.6, %38.2, %50, %61.8, %78.6 gibi) kullanılarak yatay çizgiler çizilir. 
4. Bu çizgiler, fiyatın geri çekilmesi sırasında destek veya direnç görevi görebilecek potansiyel seviyeleri gösterir.

Neden Kullanılır?

• Destek ve Direnç Seviyeleri: Fibonacci seviyeleri, fiyatın geri çekilmesi sırasında nerede durabileceğine dair bir fikir verir.

• Hedef Belirleme: Bir sonraki hareket için olası hedef seviyeleri belirlemeye yardımcı olur.

• Trend Değişikliği Sinyalleri: Trendin devam edip etmeyeceğine dair ipuçları verebilir.

Önemli Fibonacci Seviyeleri

• %23.6, %38.2, %61.8: En sık kullanılan seviyelerdir.

• %50: Fiyatın tam ortası olduğu için önemli bir psikolojik seviyedir.

• %78.6: Derin bir geri çekilme olduğu anlamına gelebilir.

Fibonacci Düzeltmelerinin Avantajları

• Objektif Analiz: Subjektif görüşlere dayanmaz, matematiksel bir modele dayanır.

• Çok Yönlü Kullanım: Farklı piyasalarda ve zaman dilimlerinde kullanılabilir.

• Diğer Araçlarla Uyumlu: Diğer teknik analiz araçlarıyla birlikte kullanılabilir.

Sınırlamaları

• Kesin Değildir: Piyasa koşulları, haberler ve diğer faktörler nedeniyle fiyatlar her zaman bu seviyelerde hareket etmek zorunda değildir.

• Diğer Faktörlerin Önemi: Sadece Fibonacci seviyelerine güvenmek yerine, diğer teknik ve temel analiz araçlarını da kullanmak önemlidir.

Özetle

Fibonacci düzeltmeleri, yatırımcıların piyasaları daha iyi anlamalarına ve daha bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olabilecek güçlü bir araçtır. 

Ancak, bu tek başına bir karar verme aracı olarak kullanılmamalı, diğer faktörlerle birlikte değerlendirilmelidir.

Fibonacci Oranları: Altın Oranın İzinde

Fibonacci Oranları: Altın Oranın İzinde

Fibonacci oranları, İtalyan matematikçi Leonardo Fibonacci'nin adını taşıyan ve doğada sıkça gözlemlenen bir sayı dizisinden elde edilen oranlardır. 

Bu oranlar, özellikle finans piyasalarında teknik analizde ve sanat, mimari gibi birçok alanda estetik ve dengeyi ifade etmek için kullanılır.

Fibonacci Dizisi Nedir?

Fibonacci dizisi, her sayının kendinden önceki iki sayının toplamına eşit olduğu bir sayı dizisidir. Bu dizi şu şekilde devam eder: 0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89...

Dizideki ardışık iki sayının birbirine oranı, altın orana yaklaşır. Altın oran, yaklaşık olarak 1.618'e eşittir ve doğada sıkça gözlemlenen bir orandır. 

Örneğin, bir insan vücudundaki birçok ölçü, deniz kabukları, bitki yapraklarının dizilimi gibi birçok doğal oluşumda altın oran bulunur.

Fibonacci Oranları ve Finans Piyasaları

Finans piyasalarında Fibonacci oranları, teknik analizde fiyat hedeflerini belirlemek ve destek-direnç seviyelerini tahmin etmek için kullanılır. 

En sık kullanılan Fibonacci seviyeleri şunlardır:

• 0.236: Fiyatın bir önceki hareketinin %23.6'sı kadar geri çekilme seviyesi

• 0.382: Fiyatın bir önceki hareketinin %38.2'sı kadar geri çekilme seviyesi

• 0.618: Altın oran olarak da bilinen seviye, fiyatın bir önceki hareketinin %61.8'i kadar geri çekilme seviyesi

• 0.786: Fiyatın bir önceki hareketinin %78.6'sı kadar geri çekilme seviyesi

Bu seviyeler, yatırımcıların olası destek ve direnç bölgelerini belirlemelerine yardımcı olur. Örneğin, bir varlığın fiyatı yükseldikten sonra bu seviyelere doğru geri çekilmesi beklenebilir.

Fibonacci Oranlarının Diğer Kullanım Alanları

Fibonacci oranları sadece finans piyasalarıyla sınırlı değildir. Aşağıdaki alanlarda da sıklıkla kullanılır:

• Sanat ve mimari: Altın oran, birçok sanat eserinde ve mimari yapıda estetik bir denge yaratmak için kullanılır.

• Doğa: Çiçeklerin yaprakları, deniz kabukları ve insan vücudu gibi birçok doğal oluşumda Fibonacci dizisi ve altın oran görülür.

• Müzik: Müzikte de altın oran, bestecilerin kompozisyonlarında uyum sağlamak için kullanılmıştır.

Fibonacci Oranlarının Sınırlamaları

Fibonacci oranları, kesin bir tahmin aracı değildir. Piyasa koşulları, psikolojik faktörler ve diğer birçok değişken, fiyat hareketlerini etkileyebilir. Bu nedenle, Fibonacci oranları diğer teknik analiz araçlarıyla birlikte kullanılmalıdır.

Özetle, Fibonacci oranları, doğada ve finans piyasalarında sıkça gözlemlenen bir matematiksel ilkidir. 

Yatırımcılar, bu oranları kullanarak olası fiyat hareketlerini tahmin edebilir ve daha bilinçli kararlar alabilirler. 

Ancak, bu bir kesin bilim olmadığını ve diğer faktörlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini unutmamak önemlidir.

Fibonacci oranları hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki konuları araştırabilirsiniz:

• Fibonacci düzeltmeleri

• Fibonacci genişlemeleri

• Fibonacci fanları

• Fibonacci zaman serisi